Şibli Numani’nin Anadolu-Suriye-Mısır Seyahatnamesinden İzlenimler
22.03.2024Şibli Numani’nin Anadolu-Suriye-Mısır Seyahatnamesinden İzlenimler
- 244 Görüntülenme
Şibli Numani’nin Anadolu-Suriye-Mısır Seyahatnamesinden İzlenimler
Soğuk Savaş’ın Gölgesinde Uzay Yarışı
Sana “Rumeli’yi hatırla” demiyorum; unutamazsın zaten…
PEYGAMBER BÜLBÜLÜ, SİYAH İNCİ: BİLAL HABEŞİ
ÜMMETİN YILDIZLARI: ÜVEYS EL-KARANÎ(k.s.)
Unutulan Bir Bilim İnsanı: Matrakçı Nasuh
ASIRLIK ÇINARA VURULAN BALTA: MEDRESELERİN KAPATILMASI
"Kahramanlık o yıllarda milletimizin sırtına tarih tarafından giydirilmiş bir gömlekti. Maraş’ta ise gömlek deri olur, uzviyete geçer."
“12 Hayvanlı Türk Takvimi” isimli teziyle doktor ünvanını elde etti.
Ömer b. Hattab... Din-i Mübin İslam’ın vücut bulmuş hali..
Önünde durabilir mi zillet Yekpare olmuşsa eğer millet
Nice alınlar secdelere kavuştu yüzümde, Nice başlar kesildi döküldü kanları üstüme.
Zaman harcanır, tecrübe birikir. Zaman yetişir, umut dirilir.
Vardar Nehri, Kuzey Makedonya’nın Gostivar şehri yakınlarında bulunan Vrutok köyünde kaynar
‘’Çağ Dünyanın köhne ve felaketli rahminden doğmuş ölüm kusan bir canavara benziyor.’’
Ey Kurtuba Camii senin varlığın aşktandır, Aşk büsbütün devamlılıktır, onda fânilik yoktur.
Son dönemde sığınmacı olarak Türkiye’ye gelenlere yönelik ırkçı söylem ve davranışların arttığına şahit olmaktayız. Bunun altında yatan sebep; sığınmacıların Türkiye'de “kalıcı” olduklarına dair inancın pekişmesidir.
Batı’nın formları altında ezilip batı norm kalıplarına giren değil, kendi formu üzerinde şahlanarak insanlığa norm (dolayısıyla nizam) koyan bir aydın nesilden bahsediyoruz.
“İsyancıları, bakış açımızı sadece resmî tarihçiliğin belki kendi dönemlerindeki sıcak gelişmeler açısından anlamlı olan ‘devletçi’ yaklaşımlarından kurtarıp birer sahici özne olarak tarihteki olayların içine oturtabilirsek, karşımıza çıkacak metinler bizi münbit göğüslerinden emzirmekte tereddüt etmeyecektir.”
“Filistin’deki trajedi, yerel bir durum değildir. Bütün dünyaya mal olmuş bir trajedidir.
“Osmanlı’nın Kanuni’si ne ise, Selçuklu’nun Melikşah’ı da odur.”
‘’Türkiye sağlıklı bir akla sahip olacaksa hafızasındaki karanlık kısımları aydınlatmak ve geçmişiyle bir şekilde yüzleşmek zorundadır.’’
“Düşünmek, yerimizi yurdumuzu bulmak için ayağa kalkmaktır” der İbrahim Kalın. İşte tam bu noktada başlar ‘Büyük Tarih Davamız’. Yerimizi yurdumuzu daha da ötesi kim olduğumuzu bulmak için ayağa kalkıp düşeriz yollara.
Mustafa Armağan hocam ile ilk kez 2006 yılında tanıştım. O zamanlar üniversite öğrencisi ve sıkı bir Radyo 7 dinleyicisiydim. Sunucu, konuğunun tarihçi yazar Mustafa Armağan olduğunu söyledi. Tarihe meraklı olduğum için programda konuşulanları pür dikkat dinledim.