KURTUBA ULU CAMİİ UNUTTUK MU?

© Kayıt Dışı Tarih
Yazı Boyutu:

Günümüzde İspanya’nın Cardoba kentinde yer alan Kurtuba Ulu Camii; 786 yılında Endülüs Emevi Devleti zamanında yapımına başlandı.786 yılında caminin temellerini I.Abdurrahman atmış olup sonradan gelen yöneticiler yapıyı genişletti.Emevi Devletinin yıkılmasıyla başlayan Emevi soyunun katledilmesi aslında yeni bir dönemin habercisiydi.Emir Abdurrahman, Şam’dan kaçarak kuzey Afrika’ya sığındı.Fas’tan İber Yarımadasına geçen Emir Abdurrahman ,Kurtuba Emirliğini kurdu. Şam Emevi Camii’ne olan hayranlığıyla Kurtuba da bir cami inşa etmeye başlayan I.Abdurrahman, köklerine duyduğu özlemi de Avrupa kıtasında, çağları aşan bir eser yaptırarak göstermiş oldu.Tarihte yaşanılan olayların eksileri ve artıları olsa da bir kişi için kendi topraklarından uzakta yeni bir yurt kurması kadar kötü, zor bir durum olamaz.Kültürünü İber Yarımadasında Kurtuba Camii’nin mimarisinde sergileyen I.Abdurrahman, herkesin hayran olduğu eseri inşa ederken, aklından bu yapının formunun değişeceği geçmemişti. Avrupanın İslam’la tanışması 8. Yüzyılda; Kuzey Afrika valisi Musa b. Nusayr, İber Yarımadasını fethetme isteğini Emevi halifesine iletmesiyle başladı.Halife, onay verildikten sonra hazırlıklara başlandı.Berberi asıllı komutan Tarık b. Ziyad önderliğinde yarımadaya çıkarma başladı.Vizigotların elinde bulunan yarımadada otoritenin zayıflığı Müslümanların ilerleyişini hızlandırdı. Vizigot kralı Rotrigo’nun mağlup olmasıyla başkentleri Toledo düştü.Artık bölge Müslümanların hakimiyetindeydi ama Müslümanlar bölge halkına bir kısıtlama getirmedi.Hatta Müslümanların bölgeye yerleşmesinden memnun kalan halk İslam ve Arap toplumuna ilgi duydu. Emevi halifesi tarafından atanan valilerle yönetilen Endülüs 750 yılına kadar Emevi devletinin elindeydi. Abbasilerin Bağdat’ta halifelik ilan etmesiyle İslam coğrafyası yeniden şekillendi. Abbasi hakimiyetinin başlamasıyla Emevi hanedanından geriye kalan her şey tehlike arz ediyordu.Bunun için tahtta hak iddia edebilecek bir çok kişinin yaşamına son verildi.Canını kurtarıp saklanan I.Abdurrahman Şam’ı terk etmek zorunda kaldı. 755 yılında Emevi prensinin yeni yurdu artık İber Yarımadasıydı. Bölgede İslam’ın yayılmasıyla başlayan Arap kültürüne hayranlık her alanda kendini gösterir oldu. Giyim ve kuşamdan hatta yazıdan tutun mimariye kadar Arap geleneklerini bölge halkı benimsedi.Bu kültürel etkileşim bir zorlamanın sonucunda olmayıp savaşmadan gönüllerin fethinin baş mimari Peygamberimizin sünnetinin izinden giden Müslümanlar tarafından oluştu. Kurtuba bu kültürün başkenti olarak yıllarca, içinde kütüphaneler ve ilim meclislerinin merkezini teşkil etti.İbn Arabi’lerin, İbn Hazm’ların yetiştiği ve buradan dünyaya açılan büyük bir irfan medeniyeti olan Endülüs; mimariden sanata, fenden astronomiye ve daha bir çok ilime ev sahipliği yaptı. Tercüme faaliyetleriyle sayısız eser kütüphanelere kazandırıldı.İslam’ın temelinde yer alan eğitim Peygamberimizin ilme verdiği önemi ,İslam devletleri devam ettirdi. Kurtuba’da kurulan saray kütüphanesi döneminin en büyük kütüphanesiydi.Hatta Fransız bilim adamı Pierre Curie’nin, “Müslüman Endülüs’ten bize 30 kitap kaldı, atomu parçalayabildik. Şayet yakılan bir milyon kitabın yarısı kalsaydı çoktan uzayda galaksiler arasında geziyor olacaktık. ” Sözü bizlere kütüphanenin içeriğinin ne kadar zengin olduğunu anlatmaktadır. Kurtuba Camii’nin sanatsal yönü hayranlık uyandırmaya devam etse de biz Müslümanlar için hüznün temsili olan yapı 1236’da katedrale çevrildi.Yerel halk yapıyı İspanyolca “mescid” anlamına gelen “Mezquita” olarak biliyor. Eski formu bozulmuş hatta katedrale dönüştürülürken 63 sütun sökülmesine rağmen sanatta özel bir yer teşkil eden Kurtuba Camii bir külliye konumundaydı. Kurtuba Cami 1984 yılında Dünya mirası listesine eklenmiştir. Endülüs’te bir çok yapı Dünya mirası listesinde yer almaktadır. V. Karl ya da Şarlken caminin katedrale dönüşmesine izin verdikten sonra Kurtuba Camii’ni ziyarete geldiğinde; “Eğer burada ne olduğunu bilseydim, eski yapıya dokunmaya asla cüret etmezdim. Dünyada benzersiz bir şeyi mahvetmiş ve her yerde görülebilecek bir şeyi eklemişsiniz!” diyerek oluşan tahribatı dile getirmişti. *** KURTUBA CAMİİ’NDE YILLAR SONRA NAMAZ VE ARDINDAN GELEN ŞİİRa Hayat sazından gelen nağme aşk mızrabının vuruşundandır, Hayatın nuru saadeti aşktan, ateşi alemi yine aşktandır. Ey Kurtuba Camii senin varlığın aşktandır, Aşk büsbütün devamlılıktır, onda fânilik yoktur. Renk ya da taş tuğla, saz ya da kelime ve ses olsun hepsi bir, Sanatın harikalığı ciğer kanından meydana gelmesidir! . Ciğer kanıyla taş sütunları gönül olur, Ciğer kanından ses yanış, neşe ve nağme olur. Ey Kurtuba! fezan gönül açıcı, şiirim göğüs yakıcıdır, Senden gönüllere huzur, benden de heyecan ve yanış vardır. Arş-ı Alâ’dan daha kısa değildir, insanoğlunun göğsü imanla dolarsa; Her ne kadar bu topraktan yaratık gök kubbe ile bağlanmışsa da! … Ey Kurtuba! Güzelliğin ve azametin kahraman bir insanın âlametidir, Sen güzel ve azametlisin, seni yapan da güzel ve azametlidir…. Muhammed İkbal, 1931 yılında Endülüs’e geldiğinde ziyaret ettiği yerlerden biride Kurtuba Camii’dir. Müslümanların altın çağını yaşadığı zamanlarda Avrupa’nın karanlık çağını silecek köklü bir medeniyetin izlerini taşıyan bu topraklarda gözler Camileri aramakta, tarihten gelen kokunun izlerini sürmektedir İkbal. Katedrale çevrilen cami de Müslümanların namaz kılmasını ve dahi ellerini açıp dua etmesi de yasaktır. Günümüzde giden insanların ve rehberlerin anlattıklarına göre yapının içinde sivil polis dolaşmakta, özelikle Müslümanların ibadet etmesini engellemek için titiz davranmaktadır. Muhammed İkbal Kurtuba Camii’yi ziyaret ettiğinde özel olarak izin aldığını tarihçi yazar Taha Kılınç’ın bir röportajında dile getirmişti. Muhammed İkbal’ın bu anlamlı ziyaretinde çekilen fotoğrafa baktığımızda mananın ince sızısını hissedebiliyoruz. Kıbleye dönerek çekilen fotoğrafta Müslümanların mirasından daha çok maddenin galip geldiği anlayışın karşısında inanan bir dava adamının içe dönük duasını görmekteyiz. Fotoğrafın arka yüzünde yazılan cümleler çok manidar olup gençlerimize bir ders niteliği de taşır.’’Bir gün Kurtuba'da yeniden namaz kılacağız’’ notu tarih bilincimizi harekete geçirmelidir. Bir yapının ismini ve formunu değiştirmek yetmiyor. Ruhu devam ediyor yaşamaya.Kurtuba Ulu Camii her zerresiyle İslam’a ait olduğunu göstermektedir. Ayasofya ile birlikte Kurtuba tekrar ibadete açılmayı beklerken birbirine kader ortağı olmuş lakin Ayasofya’nın üstünden kalkan karanlık bulut Kurtuba Ulu Camii’nin üstünden kalkmamıştır.Avrupa kıtasına meydan okuyan Kurtuba değişimine inat her zerresi ile zikirler çekip İslam’a ait olduğunu ortaya koymaktadır.Direnişi sadece insanlar yapmaz bir yapının direnişini Kudüs’de , Endülüs’de görmekteyiz. ‘’Bir gün Kurtuba’da yeniden namaz kılacağız.’’ Sümerya ÖZEL NOT:Endülüs kelimesinin anlamı; Endülüs kelimesinin kökeni tam olarak tespit edilememekle beraber Arap tarihçiler ve coğrafyacılar bu bölgeyi “Endelüs”, Yunanlılar “İberya”, Romalılar ise “İspanya” şeklinde adlandırmışlardır.2 Müslümanlar buraya Endülüs deseler de bu toprakları fetheden ve bu topraklarda yaşayan Müslüman fatihlerin dillerinde bu kelime bulunmamaktadır. Hatta bu isim yapı itibariyle Arapça kelime yapısına benzememektedir. “Hispania” ve “Spania” karşılığı olarak ilk defa fetihten sonra 98/716 yılında basılmış bir sikke üzerinde görülmüştür.3 Sözü edilen sikkenin bir yüzünde Latince “Hispania’da basıldı” diğer yüzünde Arapça olarak “Endülüs’te basıldı” ibaresinin yer alması, Müslümanların fethin hemen sonrasında İspanya için Endülüs ismini kullandıklarını göstermektedir.4 Her ne kadar kelime Arapça dil yapısının bir ürünü olmasa da Endülüs denilince akla Müslümanlar ve Müslüman İspanya gelmektedir. Günümüzde de varlığını devam ettiren bu kelime Andalucia olarak Güney İspanya’da özerk bir bölgenin adıdır.( ENDÜLÜS ADININ KÖKENİ ÜZERİNE/Arş.Gör. Ali DADAN Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü/İstem • Yıl:7 • Sayı:14 • 2009 • s.371 – 376) KAYNAKÇA: 1: https://islamansiklopedisi.org.tr/endulus- MEHMET ÖZDEMİR 2: İSLAM MEDENİYETİNİN YÜZ AKI: ENDÜLÜS KÜTÜPHANELERİ: Mahir Kılınç 3: İslam ANSİKLOBEDİSİ-KURTUBA CAMİİ 4: Sibel ERASLAN -Muhammed İkbal, Kurtuba Camii ile ne konuştu? (2019) 5:Roger Garaudy- İslam’ın Vadettikleri( Muhammed İkbal’ın şiirinden bir bölüm kitabın 192. Sayfasında yer almaktadır.) Muhammed İkbal’ın Kurtuba Camii şiiri Cebrail’in Kanadı adlı eserinde yer almaktadır. 6:Dünyanın İncisi Endülüs :Maria Rosa Menocal’un kitabını okumadıysanız Endülüs ile ilgili çok şey kaşırmışsınız demektir.

Yorumlar 0
Yorum Yapın